………..Abşeron yarımadasındaki zengin petrol yatakları hem Rusların hem de İngilizlerin iştahını kabartmıştı. Ermenileri kullanarak bölgeye hakim olmak istediler. Bunun için de Ermenileri silahlandırıp Türklerin üzerine saldılar. Türklerin kanı su gibi akıyordu. Zaman zaman insani duyguları taşıyan bazı Rus ve İngiliz subayları bu katliamlardan rahatsız olsalar da seslerini çıkarmadılar.
………….Türkler çaresizdi… Ermeni saldırılarına karşı koyacak silahları yoktu. Şarkılarla, türkülerle yardım çağırmaktaydılar. Türk askerlerinin başındaki fes, lalelere benzetilerek “LALELER” şiiri yazılır.
Laleler
Yazın evvelinde Gence çölünde
Çıhıblar yine de dize laleler
Yağışdan ıslanan yapraklarını
Seripler dereye, düze laleler
Hayalimden neler gelib de geçer
Yaz gelir ellere durnalar göçer
Bulağlar semaver ağ daşlar şeker
Benzeyir çemende köze laleler
Meylim üzündeki gara haldadır
Hicranın elacı ilk vüsaldadır
Ne vakittir aşığın gözü yoldadır
Bir gonağ gelesiz bize laleler.
………..Kafkas İslam Ordusu Türk kardeşlerinin çağrısını duydu ve Bakü’ye koştu. Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil komutasındaki Kafkas İslam Ordusu 15 Eylül 1918 günü Bakü’ye girdi.
Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.