İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi
30 Ekim 1918 Mondoros Mütarekesi ile ordumuz dağıtılınca halkın kendisi örgütlenerek düşmanla savaşmaya başladı. 1920 yılına geldiğimizde, kongreler yapılmış, İstiklal Savaşı başlamıştı. Vatanı kurtarmak için kurulan Kuvay-ı Milliye birlikleri düşmana zarar veriyordu ama onları durduramıyordu. Çünkü her Kuvay-ı Milliyeci kendi şefini dinliyor, bu birlikler arasında organizasyon yapılamıyordu. Bu nedenle Mustafa Kemal düzenli ordu kurulması için çalışma başlattı. Nihayet düzenli ordu kuruldu ve ilk zaferini 1. İnönü Savaşı’nda aldı.
1.İnönü Zaferi yeni kurulan ordumuza ve Türk halkına büyük bir moral oldu. Bu moralin bir marşla desteklenmesi gerekiyordu. Bu marş halkı ve orduyu coşturacak nitelikte olmalıydı. Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu günlerinde, bir millî marşa ihtiyacımızın olduğunu fark eden Milli Eğitim Bakanlığı, bir şiir yarışması düzenledi. 724 şiirin yarıştırıldığı bu yarışmaya bir de para ödülü kondu. Kazanacak şiire para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif bu yarışmaya katılmadı. Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi’nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, kazansa dahi ödülü kabul etmeyeceğini açıklayarak Mehmet Akif’te bu yarışmaya katıldı.
Mehmet Akif’in 20 Şubat 1921’de yazdığı “Kahraman Ordumuza” başlığını taşıyan şiiri seçimler sonunda oy çoğunluğuyla 12 Mart 1921 günü TBMM’ce İstiklâl Marşı olarak kabul edildi.
Beste yarışması ise güfte kadar ilgi görmedi. Beste için katılan 24 kişiden bazıları şunlardır:
Ahmet Cemalettin Çinkılıç, Ahmet Yekta Madran, Ali Rifat Çağatay, Asım Bey, Bedri Zabaç, Hasan Basri Çantay, H. Saadettin Arel, İsmail Hakkı Bey, İsmail Zühdü, Kazım Uz, Lemi Atlı, Mehmet Baha Pars, Mustafa Sunar, Rauf Yekta, Saadettin Kaynak, Zati Arca, Osman Zeki Üngör.
İstiklal Savaşı’nın en şiddetli günlerinde, her ilde farklı bestelerle okunmaya başlandı.
O sıralarda Edirne’de müzik öğretmeni bulunan Ahmet Yekta Madran, kendi marşını Edirne ve havalisinde yaymaya ve söyletmeye başlamıştır. İzmir’de müzik öğretmeni bulunan İsmail Zühdü de kendi marşını İzmir ve havalisi ile Eskişehir’de yaymakta idi. Ankara’da da Zeki Üngör’ün marşı söylenmekte olup İstanbul’da ise iki marş söylenip yayınlanmaktaydı. Bunlar da İstanbul tarafında birçok okulda öğretmenlik yapan Zati Arca’nın, Kadıköy tarafında ise Ali Rifat Çağatay’ın bestesi söylenmekteydi.
Bu durum birkaç yıl böylece devam etmiş ve 1924’te Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığında toplanan bir kurul, Ali Rifat Çağatay’ın marşını resmi marş olarak kabul ederek ilgili kurullar ile bütün okullara bildirmiştir.
Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930 da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı orkestrası şefi Osman Zeki Üngör’ün 1922 de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe kondu. Marşın armonilenmesini Edgar Manas, bando düzenlemesini İhsan Servet Künçer yaptı.
Metin Yıldırım
Sosyal Bilimci/Yazar