- Kendinizi nasıl anlatırsınız? (Hobileriniz, fobileriniz vs.)
Hayatın akışını kaçırmadan, gerektiğinde dostlarıyla gerektiğinde yalnız başına ve daha çok kitaplarla vakit geçiren bir bireyim. Dostlarla yapılan muhabbetten de en az kitaplardan aldığım kadar keyif almaktayım. Ayrıca hikâye kurgulamaktan, kurgulanmış bir hikâyenin aksayan yönlerini bulup önerilerde bulunmaktan da bir o kadar keyif alırım. Bugün keyif aldığım bir şeyi yarın yapamamak da bir fobi olarak nitelendirilebilir.
- Roman, şiir veya makale çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? (Kitaplarınızın isimleri)
Çeşitli yayım organlarında geneli edebiyat-tarih merkezli ve Türk dünyasına katkı sağlamasını umut ettiğim makalelerim yayımlanmaktadır. Bunlar haricinde kitap çalışmalarım da var.
Zaman dilimi olarak İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonraki yıllarında geçen, bir Türk ailesinin Amerika’ya göç etmesi ve gurbette yaşadıkları sıkıntıları, düştükleri bataklığı ve seneler sonra yurda arınmak için gelişlerini anlattığım ilk roman çalışmamın ismi Kim O? Bilinmezin Kapısını Aralamak’ tır.
Sert, katı prensiplere sahip olan ve bu prensipleri dolayısıyla evladına dahi merhamet etmeyen bir babanın oğlu olan, dövüşe meraklı, çocukluk aşkını bu merakından dolayı kaybeden ve bir daha kavuşamayan bir kafes dövüşçüsünün Demans hastalığına (unutma hastalığı) yakalanmasını ve sonrasını anlattığım ikinci roman çalışmamın ismi Koca Adam’dır.
Türk tarih kaynaklarında çokça bahsedilmeyen fakat önemi yüksek olan 1897 Türk-Yunan Savaşı’na katılan biri istihbarat görevlisi diğeri ince ruhlu bir yazar olan iki kahramanın yaşadıklarını savaş merkezli anlattığım üçüncü roman çalışmamın ismi Atina’da Son Mehter’dir.
Son olarak Türk dünyasında yer etmiş tarihi kişiliklerin hayatını ve öne çıkmış bir özelliğini konu edindiğimiz, Erdemler Serisi olarak da bilinen, on iki adet çocuk hikaye kitabının iki yazarından biriyim.
- Gençlere neler tavsiye edersiniz?
Kendimi de genç sayarak şahsen izlediğim yolu onlara da öneririm. Bu yol; istikrarlı biçimde okumak, zorluklarına rağmen vazgeçmeden yazmak ve günlük mevzularla değil, köklü mevzularla ilgilenmektir. Ayrıca tüm bunları ömrün en güzel yılları olan gençlik yıllarını kaybetmeden yaşamalarını öneririm.
- İnsanlığı özellikle de Türkleri bekleyen tehlike nelerdir? Bu tehlikeleri önlemek için neler yapılmalıdır?
Birçok madde sayılabilir fakat son dönemde üzerinde durduğum bir husus var onu burada da belirtmek istiyorum. Türk milletinin bugün ve gelecekte karşılaşacağı en büyük tehlike; ferdinin milletini küçük görmesidir. Bireysel olarak bir Türk’ün, kendi milletini küçük görüp başka milletleri büyük görmesi birçok sıkıntıyı beraberinde getirecektir. Evvela bu sorunun önüne geçilmesi gerekir. Her alan ve platformda Türk milletini üstün tutmak, milletin değerlerini yüceltmek vb. bir tutum, bu tehlikeyi büyük ölçüde önleyecektir.