SENİ MÜSRİF SENİ


Tasarruf denince aklınıza ilk gelen nedir? Para biriktirmek mi? Eldekini doğru kullanmak mı? Yoksa başka bir şey mi?

Bir komşum vardı, evinde sadece bir kez bulaşık durulamıştım. Ondan sonra her gidişimde ne kadar ısrar ettimse de izin vermedi. Sonradan sebebini açıkladığında şok oldum. Ben suyu çok açıyor, deterjanı çok kullanıyormuşum. Sakın inanmayın, o gerçekten çok tasarruflu ama ben suyu gerektiği kadar açanlardanım. Bulaşıklar deterjanlı mı kalsın yani? Bulaşık deterjanı çabuk bitmesin, birkaç kez su ısıtılmasın diye bulaşığı akşamdan akşama yıkayanları da gördük, güneşte ısıttığı suyu kullananları da.

Siz cezvenizin sapı kırılınca yeni cezve alanlardan mısınız yoksa pirinci makarnayı toptancısından taşıyanlardan, hangi markette daha ucuz diye bir paket yağ için dört yer gezenlerden misiniz?

Bir yatırım danışmanıyla tanışmıştım geçen yaz. Para biriktirip biriktiremediğimi sordu. Boş verin cevabımı, bana birkaç fikir verdi. “Bir şey almaya gittiğinde yanında başka bir şey alma, mesela ekmek ya da sigara alırken dur şunu da alayım, şundan da ver, gibi ufak isteklerde bulunma. Bu ufak şeyler aslında büyük kayıplara neden olur fakat bir kıyafet alacaksan ucuzunu değil kalitelisini, o yıl moda olanı değil yıllarca giyilecek klasik modellerden olanı al,” dedi. Zaten bu hususla ilgili şöyle bir söz duymuştum; “Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”

Sizin için tasarrufla ilgili bir araştırma yaptım, bakın bayanlarımız neler söylediler;

1.Bir liralık bir şey için bile pazarlık yaparım.

2.Çamaşır makinesinin boşalttığı suyu kullanırım; balkon, lavabo gibi yerlerimi yıkarım.

3.Kaşlarımı kendim alır, kuaföre nadiren giderim.

4.Az kirlenmiş kâğıt peçetelerimi atmam, yemek sonrası masanın üzerini silerim, kül tablalarımı temizlerim.

5.Eski eşyalarımı farklı değerlendirmek için tamir ve dekore ederim.

6.Erkek çocuklarımız çok olduğu için tıraş makinesi aldık, berbere götürmüyoruz.

7.Maydanozun saplarını çorbama doğrarım.

8.Bakım kremlerimi ve malzemelerimi evde hazırlarım.

9.Basit dikiş işlerini kendim yaparım.

10.Eski kıyafetlerimden ev temizleme bezleri hazırlarım.

11.Bulaşık duruladığım su ile balkonu yıkarım.

12.Çok gerekli olmayan şeyleri ütülemem.

13.Elektrik süpürgesini her zaman açmam, el gırgırını çok kullanırım.

14.Bakmadığım zaman televizyonu kapatırım.

15.Fırında pişecek yemekleri fazla yapmamaya çalışırım.

16.Yaz aylarından itibaren sobada yanacak her türlü malzemeyi biriktiririm.

17.Her zaman elimdeki parayı artırmaya çalışırım.

18.Çok gerekmedikçe çocuklara harçlık vermem.

19.Gereksiz telefon görüşmeleri yapmam.

20.Enerji tasarruflu ampuller kullanıyoruz.

21.Bozuk muslukları hemen tamir ettiririz.

22.Çocuğuma faydası olmayacak hiçbir yiyecek ve oyuncağı almam.

23.Evde yapılacak kışlıkları evde hazırlarım; reçel, turşu gibi.

24.Eski tül perdelerimi bulaşık süngeri olarak kullanırım.

25.Ayakkabılarımı sık boyarım, böylece daha uzun giyerim, yırtılmışsa tamir ettiririm.

26.Ev işi yaparken eski kıyafetlerimi giyerim.

27.Kalabalık aileyiz, ekmeğimi evde yapıyorum.

28.Kurumuş ekmeklerden tatlı yaparım ya da çorbalar için galeta unu hazırlarım.

29.Bulaşıkları makineye koymadan sudan geçirmek yerine peçeteyle silerim.

30.Sobaya gereğinden fazla yakacak atmam.

31.Çocuklarıma para biriktirmeyi öğretmek amaçlı kumbara aldık.

32.Çok kirlenmedikçe halıları yıkamak yerine silmeyi tercih ederim.

Tasarruf cimrilik değildir bilirsiniz, aman karıştırmayın da…

Kayseri fıkrasıyla bitirelim mi? Babası oğlunu yanına çağırmış ve komşudan bir çekiç isteyip gelmesini söylemiş. Çocuk gitmiş fakat eli boş dönmüş. Çekiçleri bağ evlerindeymiş. Diğer komşuya göndermiş, yine eli boş… Onlara lazımmış. Diğer komşunun çekicinin sapı kırık, berikinin demiri çatlak vs. Alt komşu, üst komşu derken koca apartmandan bir çekiç bulamayan adam kan ter içinde kalmış çocuğuna demiş ki: “Git oğlum, çekmeceden bizim çekici getir, eskiyecek ama ne yapalım.”