ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN
Yunan orduları Ankara’ya doğru ilerlemektedir. Mustafa Kemal endişeli ama bir o kadar da kararlıdır. Düşman Sakarya’yı geçmemelidir. Yoksa Türk’ün makus talihi daha da zorlaşacaktır.
Balkan Savaşı’nda tek kurşun atmadan dağılan ordu, Enver Paşa tarafından yeniden yapılandırılmış ve daha dinamik bir hale getirilmiştir. İşte bu ruh hali ve görev anlayışı ile donatılan subaylar Sakarya’da görev başındadır.
Sakarya dönüm noktasıdır. Mustafa Kemal: “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz,” diyerek tavrını netleştirmiştir.
İşte bu duruş Sakarya Savaşı’nı kazandırmıştır. 13 Eylül 1921 tarihli bu zaferin bilançosu ağırdır. Çok sayıda subay öldüğü için Sakarya Savaşı “Subaylar Savaşı” olarak anılmaya başlar.
Mustafa Kemal düşman takibini durdurmuştur. Orduyu yönetecek subay, mühimmat ve asker sayısı azdır. Yunan kuvvetleri ise Eskişehir-Afyon hattında mevzilenerek beklemektedir.
Mustafa Kemal’i çeşitli nedenlerle sevmeyenler hemen eleştiriye başladılar. Onlara göre Yunanlılar takip edilmelidir. Ancak yüksek bir öngörüye sahip Mustafa Kemal Sakarya ile kazanılan motivasyonun kolayca heba edilmemesi gerektiğini bilmektedir.
Kesin bir sonuç alacak saldırının alt yapısını oluşturmak için zamana ihtiyaç duymaktadır.
Mustafa Kemal yalnızdır,
Mustafa Kemal, yoklukla boğuşan Türk halkını daha fazla yıpratmak istememektedir.
Mustafa Kemal, Sevr Anlaşması’nın uygulanmaması için çaba harcamaktadır.
Mustafa Kemal, Fransızlarla anlaşmış ve silah almıştır.
Mustafa Kemal, İtalyanların çekilmesini sağlamıştır.
Mustafa Kemal İngilizlerle Yusuf Kemal Bey ve Fethi Bey aracılığı ile çeşitli defalar görüşerek onları ikna etmeye çalışmış ama başarılı olamamışlardır.
Mustafa Kemal silah ve mühimmat bulmaya çalışmaktadır,
Mustafa Kemal Bolşeviklerle görüşmektedir.
Mustafa Kemal taarruz hazırlığı yapmak için gerekli hazırlıkları rahatça yapamamaktadır.
Mustafa Kemal’in BAŞKOMUTANLIK süresi uzatılmak istenmemektedir.
Durum çok ciddidir.
Kaynak yoktur, düşman çoktur.
Bu düşmanlar hem dışarıda hem de içeridedir.
İşte Mustafa Kemal bütün bu engelleri aşıp gerekli hazırlıkları yaparak “HÜCÜM” emrini verdi.
Sonuç olarak düşman DENİZE DÖKÜLDÜ…
Bağımsız TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin kurulması Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile mümkün oldu.
Bu zaferin kazanılmasında emeği geçen tüm komutanlarımızı, şehit olan askerlerimizi ve;
Üstün başarısı,
Öngörüsü,
Liderlik vasfı,
Fedakarlığı,
Cesareti,
Askeri-stratejik dehası ile Türk Milleti’ni başarıya götüren MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü minnetle anıyorum.
ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…